30 Nisan 2013 Salı

Karaköy' De Neler Oluyor ?

Karaköy’ün bohem yapısını bir mekanda toplayan ; Karabatak Cafe Seni senden daha çok düşünen bir cafe ile tanışmaya hazır mısın? Bir cafe düşün ki menüdeki bazı ürünlere öğrenci kimliğini gösteren öğrencilerine gönlünden kopanı ödetiyor, aynı zamanda istediğin an dış dünya ile iletişimini kopararak seni huzura ulaştırıyor. Eğer daha da şımartılmak, bu güzellikleri tarih ve modernlikle buluşturmak istiyorsan Karaköy Karabatak tam sana göre bir mekan. Karaköy' un son on yılda meydana gelen değişiminin en büyük artılarından olan galeri ve sergilere olan yakınlığı ise Karabatağa gelen müşteri kesiminin kalitesini arttırıyor. Yüz yıllık hayatı boyunca tornacılık mesleğine kaplarını açmış olan bu bina, Karabatak açılmadan on sene önce tornacılık mesleğini bırakmıştır. Julius Meinl ofis depo ve eğitim merkezi olarak kullanılmak üzere Beyoğlu ilçesi sınırlarında markanın yüz elli yıllık geçmişi ile örtüşecek bir yer aranıyorken, burası Nassu Dış Ticaret firması tarafından keşfediliyor. Ayrıca Karabatak Cafe' nin sahibi de olan bu şirket, tornacı olarak işletilen bu mekanın , tarihi yapısını bozmandan günümüzün modern şekli ile iki yıldır kapılarını sana açmış bulunmakta. Eskinin bohem yapısı ile birleşen bu cafenin menüsünde öğrencilere de yer açmışlar . Menüsünde barındırdığı Yellow Box işaretini gördüğün her ürüne içinden geçen miktarı ödeme imkanını sağlıyor. Eğer sende bu uygulamadan yararlanmak istiyorsan sabah 09:00 - 12:00 arasında öğrenci kimliğin ile gitmen yeterli olacak. Böylece hem cüzdanına katkı sağlayacaksın hem de midene . Peki böyle güzel bir uygulama nasıl çıktı dersin ? Bu mekan, cafe olmadan önce depo ve eğitim merkezi olarak açıldığı Haziran 2011 tarihinden itibaren, yoldan geçerken gelen ve mekanı cafe zannedip kahve isteyen ziyaretçilerden para alınmaması ve onlarında bunun üzerine içtikleri kahvelere gönlünden kopanı ödedikleri bir sistemmiş. Fakat hukuki zorunluluklardan dolayı bu uygulamayı kullanan insanların sayısı yüzü geçince cafe olarak açılan Karabatağın sembolü haline gelmiş bulunmaktadır. Diğer cafelerden farkını sadece menüsüyle değil sana sunduğu yaşam tarzıyla da ortaya koyuyor. Eğer gürültü kirliliğinden uzaklaşıp, kahve içip, kitabını okumak istiyorsan hemen bir üst kata çıkıyorsun. Merdivenden çıkmanla farklı bir dünyaya adım atmış oluyorsun. Çünkü Karabatağın üst katında telefonla konuşmak yasak! Ayrıca iki arkadaştan fazlasını kabul etmeyen üst kat, sana tamamen huzurlu bir ortam sağlıyor. ‘Karabatağa gidince ne içeceğim?’ diye düşünmeye hiç gerek yok çünkü Julius Meinl kahve markasının konseptine ev sahipliği yapıyor. Tüm özellikleri seni mutlu için tasarlanmış olan Karabatak, Karaköy ile Tophane arasında her gün seni bekliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder